Dora, aile kavramının kutsallığını vurgulayarak, medya organlarının bu konuda daha duyarlı hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Dora, özellikle şiddet vakalarının televizyon ekranlarında sürekli gündemde tutulmasının, toplumda olumsuz algılar oluşturduğunu ifade etti. Şiddetin yalnızca fiziksel veya psikolojik bir durum olmadığını, aynı zamanda medya yoluyla normalleştirilmesinin de bir şiddet türü olduğunu vurgulayan Dora, şu ifadelere yer verdi:
“Şiddet güzellemesi, sadece şiddetin iyi bir şey olduğunu söylemekle yapılmaz. Şiddet vakalarının TV ekranında, haber programları dışında konuşularak normalleştirilmesi de bir yöntem olup kesinlikle tasvip edilemez.”
Kadın programlarının içeriklerinin değiştirilmesi gerektiğini savunan Dora, kültürel, sanatsal ve edebi içeriklerin artırılmasıyla kadınların kişisel gelişimlerinin desteklenmesi gerektiğini belirtti. Dora’ya göre, televizyon programlarının kadınlara yönelik bilinçlendirme misyonu taşıması, toplumun temel yapı taşı olan aile kavramını korumada önemli bir adım olacak.
“Kadın programlarının içerikleri değiştirilmeli; kültür, sanat, edebiyat gibi alanlarda yapılacak bilgilendirici içeriklerle kadınların kişisel gelişimleri desteklenmelidir.”
Konuşmasında medya temsilcilerine de çağrıda bulunan Zuhal Karakoç Dora, aile kavramına zarar verecek ifadelerden kaçınılması ve toplumsal değerlerin korunması gerektiğini dile getirdi. Aile yapısının Türk kültürünün en önemli unsurlarından biri olduğunu hatırlatan Dora, toplumdaki her bireyin, özellikle de medyanın bu sorumluluğun bilincinde olması gerektiğini belirtti.
“Aile kavramını kutsal görüyor ve Türk aile yapısını korumayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda toplumda birey olarak sorumluluklarımız olduğu gibi, benim milletvekili olarak, sizin de program sunucusu olarak sorumluluklarınız bulunmaktadır.”