Senelerdir Kahramanmaraş’ta yerel basında ve internet sitelerinde azdığı yazılarını bir kitapta toplayan, genellikle muhafazakâr kimliği ile toplumu aydınlatan makaleleri ile dikkat çeken, Mehmet Akpınar, ilk eseri için bakın ne diyor;
“Yıldızların altıda tefekküre daldığım vakitlerde, kalbimden debreşimler meydana geliyor. Aslında bir iki kelam yazayım derken, dalıp gidiyorum ve işin sonucunda bir köşe yazısı ortaya çıkıyordu. Köşe yazısı ortaya çıkınca, Kahramanmaraş gazeteleri ve internet sitelerinde yayınlıyordum. 1990’larda başlayan bir gece yürüyüşü diye adlandırdığım gecenin kalbinde, yazdığım köşe yazılarını derlemeye ve kitap haline getirip yayınlamaya karar verdim” demişti kitabın önsözünde.
32 SENENİN VERDİĞİ BİRİKİMDİ KİTAPTAKİLER
32 yıllık tarihin şahit olduğu yazılarını ve anılarını okurları ile paylaşmak için bu eseri yayınladığını söyleyen yazar Mehmet Akpınar, yazılarını biriktirdiği GECENİN KALBİ’ni yayınlamayın bir sorumluluk olduğunu ifade etti, “Rabbim söyledikleriyle ve yazdıklarıyla yaşayanlardan kılsın bizleri” yorumunda bulundu.
328 sayfadan oluşan kitapta yazarın 32 senelik emeği, birikimi varken, ilk eseri için de; “Gecenin karanlığında, yüreğin aydınlığıyla yol almak, hepimizin özlem duyduğu kutlu bir yolculuktur. Gecenin sessizliğinde, Allah’ı anmak, kendin için ve tüm kâinat için bir dua edebilmektir. Cemaat uykuda iken hakikate uzanabilmek, aslında cehennemin ateşini hissedenlerin ulaşabileceği bir yolculuktur. Burada şairin ‘Kalbin, taştan taş senin’ dediği günleri yaşıyoruz!” ifadesini kullandı.
DÜŞÜNCE VE TOPLUM ADAMI MEHMET AKPINAR
Halen Mali Müşavir olarak kendi kurduğu ısı sistemleri şirketinde görevini sürdüren Mehmet Akpınar, ulusal ve yerel gazetelerde çalıştı, makaleler yazdı, bu gazetelerin temsilciliklerinde bulundu.
Bunun yanında, mücadeleci ve aydın kimliği sebebiyle, İmam Hatipte iken 28 Şubat’ta bir mağduriyet yaşadı ve 2 yıl 10 ay cezaevinde kaldı.
Belediye meclis üyeliği de yapan yazar Akpınar, yerel basında yazılarına devam ederken, şimdi ikinci eseri için ‘durmak yok, yola devam’ diyor.
