Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü (BAAE) Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak genel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Cumhur İttifakı’nın, Cumhurbaşkanı adayını aylar öncesinden açıklamasına rağmen ülkeyi yönetmeye talip olan muhalefetler birliği diğer adıyla 6’lı masanın birbirine düşerek bir aday belirlemede bile ne kadar aciz olduklarını, milletin yakın zamanda çok net bir şekilde gördüğünü söyledi. Yuvarlak masada oturan 6 partinin temsilcilerinin aslında kukla olduğunu ve masanın altından sürece dahil edilen HDP ile beraber 7’li masanın bir kuklacı tarafından idare edildiğini aktaran Yardımcıoğlu, İYİ Parti lideri Meral Akşener’in masadan kalkmasının ve aynı hızla masaya dönmesinin de kuklacıların yönettiği tiyatro oyunundan ibaret olduğunu ifade etti.

“HİÇBİR ZAMAN CHP BU KADAR ASLINI YİTİRMEMİŞTİ”

CHP liderinin PKK’nın siyasi organı olan HDP ile görüşmek istemesine şaşırdıklarını kaydeden Yardımcıoğlu, “Hayır şaşırmadık. Yıllardır PKK’lı milletvekilleri kimin listesinden parlamento çatısı altına girdiler ve yer buldular? Ebetteki CHP içerisinde yer buldurlar. Ama hiçbir zaman CHP bu kadar aslını yitirmemişti. Bugün yaşadığımız süreçte CHP, HDP’nin farklı bir sürümüdür. HDP de silahlı terör örgütünün makyajlanmış versiyonudur. Dolasıyla koltuk kaygısıyla İP liderinin yaptıkları, yine CHP liderinin benzer kaygıyla yaptıklarını görüyor ve kınıyoruz. Maalesef katran kaynamayla şeker olmuyor ver olmayacak da! Milletin irfanı, kurdukları mizansenlerle oy avcılığına soyunanlara hak ettiği cevabı çok kısa zaman sonra verecektir” dedi.

“ESAS OLAN BU KUKLALARI HAREKET ETTİREN KUKLACILARDIR”

Elbistan’da 'dur' ihtarına uymadı kaza yapınca yakalandı! Elbistan’da 'dur' ihtarına uymadı kaza yapınca yakalandı!

Kuklalardan ziyade kuklacılarla hesaplaşmak gerektiğine dikkat çeken Yardımcıolu, şöyle konuştu: “Bu 6’lı masa dediğimiz yapılanma, Meral Akşener’in oradan kalkmasını ve arkasından da aynı şekilde çok hızlı bir şekilde oturmasını istedi. Dolaysıyla 6’lı masada oturanlar sahnenin ön tarafında gördüğümüz kuklalardır. Esas olan bu kuklaları hareket ettiren kuklacılardır. Dolaysıyla sivrisineği öldürmek sivrisineğe düşman olmak çözüm değildir. Bataklığı kurutmak çözümdür. Perdenin ardındaki kuklacılarla hesaplaşmayı doğru düzgün yaptığımız zaman, satranç tahtasındaki gibi kuklacılara da şah dediğimizde kuklaların bir anda hareket edemez hale geldiğini muhakkak görürüz. Bu milletin feraseti, bakış açısı, olayları analiz ediş tarzı her zaman içten olmuştur. Ve her zaman da kendisine samimi davrananla, ‘mış gibi’ yapanı ayırt etmiştir.”