ABD, Columbia Üniversitesi öğrencisi Mahmud Halil'in gözaltına alınması ve ardından gelen sınır dışı kararıyla çalkalanıyor. Halil'in serbest bırakılması için düzenlenen protestolar, ülke genelinde yankı uyandırırken, ABD yönetiminin bu hamlesi ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Peki, Mahmud Halil kimdir ve bu olaylar neden bu kadar büyük bir tepkiye yol açtı?
MAHMUD HALİL KİMDİR?
Mahmud Halil, Columbia Üniversitesi'nde öğrenim gören ve Filistin'e destek eylemlerinin ön saflarında yer alan bir aktivist olarak tanınıyor. İsrail'in Filistin'deki politikalarını eleştiren Halil, bu nedenle gözaltına alındı ve yeşil kartı iptal edilerek sınır dışı edilmek istendi. Halil'in tutuklanması, ABD'deki üniversite kampüslerinde düzenlenen Gazze protestolarına katılan uluslararası öğrencilere yönelik sert tutumun bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Halil'in avukatı Amy Greer, müvekkilinin yasal oturum izni sahibi olduğunu ve Amerikan vatandaşı bir eşi bulunduğunu vurgulayarak, gözaltı kararının hukuka aykırı olduğunu savundu.
PROTESTOLAR VE TEPKİLER
Mahmud Halil'in serbest bırakılması için ABD'nin çeşitli kentlerinde protesto gösterileri düzenleniyor. Göstericiler, ABD Başkanı'nın sınır dışı tehdidine karşı çıkarak, Halil'in derhal serbest bırakılmasını talep ediyor.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi Rashida Tlaib, gözaltı kararını "ifade özgürlüğüne saldırı" olarak nitelendirirken, New York Başsavcısı Letitia James ise tutuklamayı "kanunsuz" olarak değerlendirdi. Columbia Üniversitesi'nin 400 milyon dolarlık fonunun kesilmesi de üniversiteye yönelik bir yaptırım olarak dikkat çekiyor.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ TARTIŞMASI
Mahmud Halil'in gözaltına alınması, ABD'de ifade özgürlüğü sınırları üzerine yeniden tartışmaları gündeme getirdi. Özellikle üniversite kampüslerinde düzenlenen protestolara yönelik artan baskılar, öğrencilerin ve akademisyenlerin tepkisine yol açıyor.
ABD Dışişleri Bakanı'nın "Hamas destekçilerinin vizelerini veya yeşil kartlarını iptal edeceğiz" açıklaması ise bu tartışmaları daha da alevlendirdi. Halil'in durumu, ABD'nin ifade özgürlüğü konusundaki duruşunu sorgulayan önemli bir vaka olarak kayıtlara geçti.
