Mahkeme, yapının deprem ya da doğal afetlerden kaynaklanan zararlarda ilgili kamu kurumları aleyhine vatandaşların tazminat davası açabileceğine hükmetti.
İmar Affı Kanunundaki Düzenleme
2018 yılında 7143 Sayılı Kanun kapsamında bir düzenleme yapıldı ve imara aykırı inşaatlara yönelik imar barışı getirildi. Bu düzenlemeyle, 31 Aralık 2017 tarihinden önceki yapılar için yapı kayıt belgesi verilmesi ve bu yolla yasal statü kazandırılması sağlandı.
Bina Sahibine Yüklenen Sorumluluk
Aynı düzenleme ile binaların depreme dayanıklılığı ve doğal afetlere karşı güvenliği bina sahiplerine yüklenmişti. Böylelikle, devlet yapı kayıt belgeleri kazandırırken, olası bir felaket durumunda zarar ve ziyanla ilgili sorumluluktan muaf tutuldu.
Danıştay'ın Anayasa Mahkemesi'ne Başvurusu
Bir süre sonra çıkarılan Yapı Kayıt Belgesi Tebliği'nin bazı maddeleri üzerine Danıştay 6. Dairesi, iptal talebinde bulundu. Daire, bir maddenin Anayasa'ya uygun olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi Maddeyi Oybirliği İle İptal Etti
Anayasa Mahkemesi, Danıştay'ın itirazını değerlendirerek idareye de sorumluluk yükleyen düzenlemeyi oy birliği ile iptal etti. Bu kararla birlikte, devletin denetim ve gözetim sorumluluğu olan konularda idare aleyhine tazminat davası açılabilecek.
Kamu Kurumlarının da Sorumluluğu Olacak
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bu kararla, imar barışından yararlanarak yapı kayıt belgesi alan yapılar için devlet de doğal afetlerde meydana gelebilecek zararlardan sorumlu olacak. Vatandaşlar, zarar gördükleri takdirde kamu kurumları aleyhine tazminat davası açma hakkına sahip olacak.
İmar Barışından Yararlananların Sayısı
Son yaşanan depremlerle, Türkiye genelindeki yapı kayıt belgesi sahiplerinin binalarının depreme ne derece dayanıklı olduğu tekrar soru işareti haline geldi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı verilerine göre imar barışından yaklaşık 7 milyon 86 bin bağımsız bölüm faydalandı ve 3 milyon 110 bin Yapı Kayıt Belgesi düzenlendi.
