Şehir hastanesinin alanının seçiminin 2000’li yıllarda dönemin Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından onaylandığını söyleyen Şube Başkanı Ökkeş Buğra Dalkıran, “Hastane yeri ile ilgili yine o dönemin sağlık müdürü, ilk seçenek olarak şehrin batısında şu an gardiyan okulu olarak kullanılan alanı gösteriyor ama ne yazık ki topoğrafik durum sebep gösterilerek fay hattına yakın olan Karacasu mevkiindeki şu anki yer seçiliyor” dedi.
Fay hattı yapısının dikkate alınmayarak projenin onaylanmasının yanlış olduğunu dile getiren Dalkıran, o zamanlarda Türkiye'de izolatör sistemi diye bir kavramın henüz henüz hastane inşaatlarında kullanılmadığını belirtti.
“AFAD DA O BÖLGEYİ KOORDİNASYON MERKEZİ OLARAK SEÇTİ”
Şehir hastanesi alanının seçilme sürecinin bu şekilde başladığını aktaran Dalkıran, “Bunun arkasından AFAD da bölgenin fay hattı yapısını dikkate almayarak o bölgeyi Koordinasyon Merkezi olarak seçti. Sonuçta bu tarz yerleşkeler bir kere planlanır ve akabinde etrafında şekillenir. Böylece, planlama hatası bir kez yanlış yapılınca bu yanlışlar silsilesi devam etti” ifadelerini kullandı.
“HASTANENİN YAPILDIĞI BÖLGE HALA RİSKLİ”
Dalkıran’a “Bu bölgede büyük artçı depremler olduğu zaman veya bölgesel bir deprem olduğu zaman hastanenin hasar alma riski yok mu?” sorusunu sorduğumuzda ise şu cevabı verdi:
Kesinlikle var. Çünkü fay üstüne yapılmış veya çok yakın yapılmış her bina depremden etkilenecektir. Bu bilimsel bir gerçek. Hem de binayı nasıl yaptığınızın çok da öneminin kalmadığı bir nokta.