Kahramanmaraş’ta tek katlı yapının üzerine çadır kurdu
Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde depremde evi yıkılan aile, "yer çamur" diye çadırı, ekmek yapmak için kullandıkları tek katlı yapının üzerine kurdu.
Bölgede devam eden artçı sarsıntılar nedeniyle evsiz kalan vatandaşlar, oluşturulan çadır ve konteyner kentlere yerleştiriliyor.
Oluşturulan alanlarda kalmak yerine evlerinin bulunduğu bölgeyi tercih edenlere ise çadır dağıtıldı.
Dağıtımı yapılan çadırlar genellikle evlerin bahçesine kurulurken, kırsal Kanlıkavak Mahallesi'nde Fadime ve Faruk Dağlı çifti, çadırlarını ekmeklik olarak kullandıkları tek katlı yapının damına kurmayı tercih etti.
Aile bireyleri, ön kısmının yüksekliği 2 metreyi aşan yapının damına ahşap merdivenle çıkıyor.
- "Tehlikeli ama ne yapalım, elimizden gelen bu"
Faruk Dağlı, AA muhabirine, deprem günü küçük kızını karşılamak için Afşin'e gittiğini ve geceyi orada geçirdiği için de enkaz altında kalmaktan kurtulduğunu söyledi.
Çadırı şartlar izin vermediği için dama kurduklarını anlatan Dağlı, "Kuracak yer yoktu, orayı münasip gördüm. Kenarlarına mertek (kalınca ağaç) dayadım, deprem olduğunda sağa sola sallanıyor. Korkmuyoruz, olduğu yerde sallanıyor. Düşerse betonun üstüne ineriz, o bizim üstümüze inmez, o yüzden rahatız. Tehlikeli ama ne yapalım elimizden gelen bu." dedi.
Fadime Dağlı da deprem sonrası çok zorluk çektiklerini dile getirerek, "Allah devletimize zeval vermesin. Ezanımız dinmesin, bayrağımız inmesin. Her gün sallanıyoruz, abdestimizi alıp namazımızı kılıp dua ediyoruz. Kar yağıyordu, ortalık çamurdu, ben de çadırı çatıya kurdum. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Devletimizden Allah razı olsun. Evimizi geri yapmasını istiyoruz." diye konuştu.
Çiftin Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu olan kızı Fatma Dağlı da deprem gecesi Kahramanmaraş'a gelmek üzere yola çıktığını belirtti.
Otobüsün Kayseri'de mola verdiği sırada depremin meydana geldiğini, ilk depremde evlerinin sağlam kaldığını ancak ikincisinde sarsıntı çok olduğu için yıkıldığını anlatan Dağlı, "Evimiz yıkıldı. Mecbur olduğumuz için çadırımızı çatının üstüne yaptık çünkü o gün yerler çok çamurdu. Böyle tehlikeli olmuyor, yukarıdan bir şey kafamıza gelemeyeceğine göre tehlikeli olmuyor." diye konuştu.