KAHRAMANMARAŞ yeniden kentlileşecek mi, yoksa parçalara bölünmüş, bir tarafı Önsen’de, diğer tarafı Büğlek’te olan, kamu hizmetlerine ulaşmada adaletsizliklerin olacağı bir “köykent”mi olacak?

Önce buna karar vermeliyiz!

Özellikle deprem sonrasında Kahramanmaraş hâlâ karmaşadan çıkamadı.

Bir tarafta “deprem bölgesi” denilen ovaya doğru yerleşim, diğer tarafta da Bertiz’e doğru açılan yeni konut alanları.

MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR NEREDE?

ŞU anda bürokrasi ve TOKİ kararı veriyor, bizimkiler de onaylıyor.

Bu kentin, “Attığı zaman mangalda kül bırakmayanları” veya “akıldâneleri”, sinmiş ya da sindirilmiş bir şekilde, “Aman bana değmeyen yılan bin yaşasın” deyip kenara çekilmiş durumda.

Bu kentin dernekleri, vakıfları bilcümle sivil toplum örgütleri zaten kış uykusundalar.

Bu kentin esnaf odaları, meslek örgütleri, siyasi irade ile ters düşmemek için zaten her zaman “büyüklerimiz daha iyi bilir” modunda.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi tutturmuş bir futbol kulübü sevdası ile zaten dertten kederden bihaberler.

DULKADİROĞLU, ONİKİŞUBAT’A DÜŞMAN OLACAK!

KENTİN hastanesi bir köyde, postanesi öteki köyde olacak.

Nüfus müdürlüğü şu köyde, Tarım müdürlüğü bu köyde.

Siz ne yapıyorsunuz Allahaşkına, Kahramanmaraş’ı kent olmaktan çıkartıp, köylüleştiriyorsunuz.

Kahramanmaraş’ta sadece Onikişubat ilçe sınırları içindeki modern yaşam alanı ile güzel caddesi olan yer dışında, her yer köy olacak köy.

Bu durum aynı zamanda adalet duygusunu da zedeleyecek, kentin doğu tarafında ikamet edenler, batı tarafına içten içe düşman olacaklar.

İşin enteresan tarafı bari sokaktaki sıradan vatandaş bile çıkıp siyasi iradeye, “Beyler Maraş’ı parça parça edip bölüyorsunuz” demiyor.

Ses çıkartın ses, biz buna müstehak mıyız?

Unutmadan şu türküyü de şuraya bırakalım:

Karadır bu bahtım kara

Sözüm kâr etmiyor yare

Yüreğimi yaktı nara

Eyvah eyvah eyvah eyy

Kendim ettim kendim buldum

Gül gibi sararıp soldum

Eyvah eyvah eyy

BİZ BUNA MÜSTEHAK MIYIZ?

KARADENİZLİ Dursun, Temel’e “Dün gece rüyamda sana tecavüz ediyordum” demiş. Temel şaşırmış ve biraz da kızarıp bozarmış.

Temel kısa bir şaşkınlıktan sonra sormuş; “Ya ben ne yapıyordum? Gümüş kabzalı silahımı çekmedim mi sana?”

Dursun, “Hayır, hiç tepki vermedin” deyince Temel sormuş; “Gözünün ortasına yumruk da mı atmadım?” Dursun yine “hayır” demiş.

Daha da sinirlenen Temel devam etmiş; “Suratına tokat da mı atmadım, yüzünü gözünü de mi cırmalamadım?”

Dursun yine “Hayır” anlamında kafasını sağa sola sallayınca, Temel başını önüne eğmiş ve “O zaman hakkettuk, biz buna müstehakız Dursunum”

YATACAK YERİ YOK

TARLALARI DOZERLE SÖKEN TOKİ’NİN

YOL çalışmaları için tarlalara girip dozerlerle çiftçilerin bir yıllık emeğini hiçe sayarak henüz hasat edilmeyen ürünleri kazıyıp atan TOKİ Başkanlığının…

YATACAK YERİ ÇOK

ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ’NİN

EĞİTİMDE fırsat eşitliğini destekleyen projelerle Kahramanmaraşlı gençlerin çok daha iyi üniversitelerde eğitim görmesi için dargelirli ailelerin çocuklarına üniversite hazırlık kursları açan Onikişubat Belediyesi’nin…

Yener Atlı