İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın, silahlı terör örgütüne yardım etme suçlamasıyla tutuklanmasının ardından, sağlık durumundaki gelişmeler neticesinde ev hapsine alınması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Bu kararla birlikte, ev hapsinin ne anlama geldiği ve bu süreçte uygulanan kısıtlamalar merak konusu oldu. Özellikle, ev hapsindeki bireylerin telefon ve internet kullanımına dair belirsizlikler, vatandaşlar tarafından sıkça sorgulanmaya başlandı.
EV HAPSİ NEDİR VE NASIL UYGULANIR?
Ev hapsi, mahkemelerin nispeten daha hafif suçlarda hükmettiği, bireyin cezasını kendi ikametinde çekmesini öngören bir uygulamadır. Bu ceza türünde, hükümlü cezasının sonuna kadar konutundan dışarı çıkamaz. Mahir Polat'ın durumunda olduğu gibi, sağlık sorunları gibi özel durumlar da ev hapsi kararına gerekçe oluşturabilir. İstanbul Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği bu karar, Polat'ın sağlık durumunun cezaevi koşullarında olumsuz etkilenebileceği değerlendirmesi üzerine alınmıştır.
EV HAPSİNDE TELEFON VE İNTERNET KULLANIMI SERBEST Mİ?
Ev hapsi, bireyin özgürlüğünü kısıtlasa da, temel iletişim haklarını engellemez. Dolayısıyla, ev hapsindeki kişiler tablet, telefon ve internet gibi iletişim araçlarını kullanabilirler. Bu durum evden dışarı çıkma serbestliği anlamına gelmez. Hükümlü, mahkeme tarafından belirlenen süre boyunca konutunu terk edemez.
EV HAPSİNDE MİSAFİR KABUL EDİLEBİLİR Mİ?
Ev hapsi, hükümlünün sosyal ilişkilerini tamamen kesmesini gerektirmez. Dolayısıyla, ev hapsindeki bir kişi, belirli sınırlar dahilinde misafir kabul edebilir. Ancak, bu durumun detayları mahkeme kararıyla belirlenir ve hükümlünün denetimi altında gerçekleştirilir.
