Türkoğlu'nun Beyoğlu Mahallesi'nde, TOKİ yapılmadığı için depremzedelerin yolu kapattığını söyleyen Karatutlu, ‘Türkoğlu'nda sıkıntı var, onları belirtmek isterim.’ dedi.
“VATANDAŞIN TALEPLERİNE, ÇEVRE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ İNŞALLAH CEVAP VERİR VE DEPREMZEDE MAĞDURİYETİ AZALTILIR”
‘Bir vatandaş aradı, evinin ağır hasarlı olduğunu söyledi fakat nedense daha sonra hafif hasarlıya çevrilmiş. Yanındaki aynı bloğun, yıkıldığını belirtti ve sütunlarda da çatlaklar olduğunu dolayısıyla rahatsız olduklarını belirtti.’ diyerek vatandaşın sorunlarını dile getiren İrfan Karatutlu, Çevre Şehircilik Müdürlüğü’nün vatandaşın sorunlarını karşılıksız bıraktığını söyledi.
“KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ’NİN SAĞLIK HİZMELERİNDE SIKINTILARI VAR”
Sözlerine, üniversite hastanesinin Kahramanmaraş'ta depremde çok büyük işlevler yaptığını belirterek başlayan Karatutlu, ”Dün yine üniversite hastanesindeydim. Gerçekten ayakta kalan en önemli binaydı fakat üniversite ve Sağlık Bakanlığı arasındaki iletişimsizlik nedeniyle, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nin sağlık hizmetlerinde sıkıntılar var. Sağlık Bakanlığında personel var, bina yok; üniversitede bina var, maalesef, personel eksikliği var. Geçmiş yıllarda biliyorsunuz, üniversitelere mecburi hizmet veriliyordu, özellikle yan dallarda; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’nde deprem nedeniyle bu ayrım yapılmalı ve oraya da verilmeli diye düşünüyorum.” dedi.
“KAHRAMANMARAŞ'TA HANGİ HASTANEYE YATIRIM YAPABİLECEKLERİ KONUSUNDAKİ TARTIŞMA 6 AY SÜRDÜ”
Yörük Selim Devlet Hastanesinden, koridorda alt alta üst üste poliklinik bekleyen insanların resmini göstererek sağlık hizmetlerinin yetersizliğine vurgu yapan İrfan Karatutlu, 2 özel hastane, 2 devlet hastanesinin Kahramanmaraş merkezli depremde yıkıldığını ifade edip Kahramanmaraş'ta bir yıldan beri hangi hastaneye yatırım yapabilecekleri konusunda ki tartışmanın 6 ay sürdüğünü söyledi.
“KAHRAMANMARAŞ SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNÜNDEN TÜRKİYE'NİN EN GERİ KALMIŞ BÖLGELERİNDEN BİRİ HÂLİNE GELMİŞTİR”
Karatutlu, 400 yataklı acil durum hastanesi yapımına, eylül ayında başlanıp şubat ayında bitmesi planlanan hastanenin en son alınıan bilgiye göre eylüle bile zor yetişeceğini aktardı.
“BU YASADA HUKUKÇU VE MÜLKİ İDARECİ KAFASI VAR”
33 yıldır farklı bölgelerde hekimlik yaptığını, bu hekimliği, hem idarecilik hem özel sektör, hem de devlet hastanesinde her türlü bölümlerde yaptığını belirten Karatutlu, ‘Size şunu söyleyebilirim ki bu 33 yılda ceza vererek hiçbir şekilde, hiçbir personele doğru düzgün iş yaptıramadık, bu anlayışla sağlık hizmetinin kalitesinin artırıldığını, hiçbir zaman görmedim. ‘Bu yasada hukukçu ve mülki idareci kafası var.’ diye konuştu.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BİR VİCDANI, BİR RUHU, ADALETİNİN KENDİNE MAHSUS BİR YAPILANMASI VAR”
Karatutlu, ‘Sağlık hizmetinin ruhunu anlamayan bir hekimin, bir sağlık personelinin nasıl çalıştığını bilmeyen, benim hayatım için söylüyorum, sadece: "Nasıl kravat taktın, nasıl mesaiye şu kadar geç geldin?" deyip tutanak tutan bir anlayış; bu anlayışın da getirdiği 4 maddede şöyle: "Şu kadar ceza vereceğim, bu kadar ceza vereceğim, şu kadar paranızı keseceğim, bu kadar paranızı keseceğim." Otuz üç yıldır ben bunu hiçbir zaman ne idareci olarak personele yaptırabildim ama iyi niyetle, anlayışla, biz bu problemlerin her zaman önüne geçtik. Depremde de gördük, sağlık çalışanlarının bir vicdanı, bir ruhu, adaletinin kendine mahsus bir yapılanması var, birbirleriyle olan ilişkileri var; bu ruhu anlayamayan insanlar, maalesef, sağlık sistemine istediği kadar "Dönüşüm" desin, istediği kadar başka şeyler desin görüyorsunuz, son beş yılda hiçbir şekilde diyaloğa girilmemiştir.’diyerek sistemsel bir yapılanmanın gerekliliğini vurguladı.
“NE HASTA MEMNUN NE ÇALIŞAN MEMNUN, DOLAYISIYLA MUHATAP ALMADIĞINIZ HİÇBİR SİSTEM İŞLEMEYECEKTİR”
Karatutlu, ‘Tabip odaları yeterli değildi, "şu ideoloji" "bu ideoloji" diye hep suçlandı, hekimler de oturdular adına "HEKİMSEN" dediler, adına "HEKİM-BİR-SEN" dediler, adına "TABİP-SEN" dediler, adına "Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası" dediler; sendikalaşıyorlar. Bunları muhatap almadığınız sürece, hizmeti vereni muhatap almadığınız sürece siz istediğiniz kadar atın nallarıyla, atın eyerleriyle uğraşın, ata istediğiniz kadar kırbaç vurun, siz bu sistemi düzeltemeyeceksiniz ve hep geriye gideceksiniz. Memnuniyet anketleri de zaten bunun göstergesidir; ne hasta memnun ne çalışan memnun. Dolayısıyla, oturup bu arkadaşları muhatap almadığınız hiçbir sistem işlemeyecektir.’ diye konuştu.