Kadınların genelinin dile getirmediğini ve çekindiğini söyleyen, Kapudere Hansu, sözlerine şu şekilde devam etti. ‘’Rahim sarkması, beraberinde idrar kaçırma ya da idrar yaparken zorlanma, idrarı kesik kesik yapma gibi belirtilerin eşlik ettiği, rahmi destekleyen kas, bağ ve dokuların zayıflamasıyla rahmin vajinadan dışarı sarkması yani fıtıklaşması olarak tanımlanır.
Genelde hastalar bunu tuvalette iken ele gelen kitle olarak tanımlar. Beraberinde idrar torbası ve bağırsak sarkması eşlik edebilir.
Her yaşta olabileceği gibi yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Normal doğum yapan kadınlar da artan doğum sayısıyla görülme sıklığı arttığı gibi sezaryen ile doğum yapan kadınlarda da görülebilmektedir.
Operatör Doktor İnci Kapudere Hansu, Sarkmanın derecesini, beraberinde idrar kaçırma, idrar yapamama gibi belirtilerin eşlik edip etmeme durumuna göre tedavi değişebilmektedir. Erken dönemlerde kegel egzersizleri dediğimiz pelvik taban kaslarını gün içerisinde 10-15 dakika sıkıp bırakarak rahim sarkmasının önüne geçilebileceği gibi, eşlik eden semptom olması durumunda ve ileri düzeydeki sarkmalarda ameliyat ile rahim alınmadan ya da yaşa bağlı rahim alınarak tedavi yapılabilmektedir.
