“Depremde yıkılan ve çok hasar gören binalar gözle görünürken fabrikalardaki hasar gözle görünmüyordu. Günler geçtikçe fabrikalarımızın içindeki hasar Kahramanmaraş sanayisinin durumunu ortaya koymuştu. Fakat her şeye rağmen uzun ve zorlu bir süreç ama güzel tarafı imkansız olmaması. 

Aslında durum uzaktan görünenden daha da vahim. Binaların çoğunluğu sağlam gibi görünse de içeride yerinden oynayan ve yan yatan makinalar üretimin kısa zamanda olmayacağını gösteriyor. Ama sanayici, hükümetin vereceği teşvikler için, kentin sorunlarını içeren bir raporu, gelen bakanlara, bakan yardımcılarına ve Cumhurbaşkanı’na sundu. Demek ki hazırlanan bu raporlar kenti anlatmaya yetmemiş. Veya bu raporları tutanlar kentteki durumun vahametini anlayamamış. Veya şehri hiç görmeden rapor hazırlamışlar. Ben başka anlatacak cümle bulamıyorum. Lütfen, Kahramanmaraş’ın durumunu yeniden gözden geçirin, şehir gibi sanayici de enkazda kalmasın.

Ankara’dan gelecek müjdeli bir haber beklenirken, açıklanan teşvik beklentileri karşılamadı. Aslında kentin ekonomisi yaşanan depremin ardından bir anlamda Ankara’daki siyasetin ve bürokrasinin iki dudağının arasındaydı. O dudakların da arasında kaldı. Kahramanmaraş’ta sanayici mevcut tesislerini ayağa kaldırmak için destekler ve teşvikler istemişti. Fakat açıklanan teşvik, ayağa kalkmak isteyen sanayiciye destek için değil de yeni yatırım yapacaklara yönelik bir teşvik olmuş.

Başkan Görgel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile Bir Araya Geldi Başkan Görgel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile Bir Araya Geldi

Kahramanmaraşlı depremin ardından şefkat bekliyor. Sanayisinin tekrar ayağa kalkmasını bekliyor. Kahramanmaraş hak ettiği değeri bu zor günlerde görmek istiyor. Tüm bu olanların ardından, kentte sanayinin son durumu her şeyi anlatıyor. Kahramanmaraş OSB’lerdeki son durum şöyle; Kahramanmaraş, Elbistan, Türkoğlu, Türkoğlu 2, Aksu ve Erkenez OSB’de toplam fabrika sayısı 269, çalışan toplam işçi sayısı ise 113 bin 492’dir. Bu fabrikaların sadece 9 tanesi üretime başlayabildi. Üretime başlayan bu fabrikalar yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi işçilerin birçoğunun şehir dışına çıkması. İşçilerin ancak yüzde 30’u işe geliyor. OSB’lerde çalışan fabrikalar emek yoğun sektör olan metal mutfak eşyaları sektörüdür. Kalifiye elemanlarında çoğu şehir dışına çıktı, üretimin devam etmesi için bu insanların şehre dönmesi gerek. İşçilerin şehre dönmesi için konteyner kentler işveren tarafından da tedarik edilmeye çalışılıyor. Fakat işçinin şehre dönmesi için de gerekli çalışmaların ve teşvikin verilmesi gerekiyor. 

Tüm bunlar için her geçen gün sanayinin aleyhine işliyor. Bir elin parmakları kadar olan çalışan fabrikalarda da teknik personel olmadığı için arızalar giderilemiyor. Bu insanların tekrar şehre dönmesi gerekiyor. Ancak o zaman ‘ayağa kalkıyoruz’ diyebiliriz. Bunun için de Kahramanmaraş’ta hayatın acilen normalleşmesi gerekiyor. Sürekli insanları tahliye ederek, ancak şehri boşaltırsınız. Bu giden insanların belki birçoğu geri dönecek ama birçoğu da eğitim sorunundan dönmeyecek, sağlık hizmetleri ile ilgili sorunlardan dönmeyecek. Bu dönüşleri hızlandıramazsak kenti ciddi bir ekonomik sıkıntı bekliyor. Sorunların tespit edilip, acilen çözülmesi gerekiyor. Her geçen dakika aleyhimize işliyor. Kahramanmaraş’ta yaralar sarılmayı bekliyor. Yaraların sarılması konusunda çabuk atılmayan adımlardan dolayı, genel anlamda bir umutsuzlukta söz konusu.”