Bilinen en eski tekstil ürünü olarak kabul edilen keçe, bir kısım hayvanların yünlerinin (koyun, tiftik keçisi, lama, deve, tavşan vb) sabun, su ve ısı yardımıyla oluşuyor. Alkali bir ortamda liflerin birbiri arasına girmesi ile oluşan keçeye ömürlerini adayan 2 usta, Kahramanmaraş’ın tabakhane diye bilinen bölgesinde 55 yıldır keçe dokuyor.
Bereketli ve helal kazanç ile yaşadıklarını söyleyen keçe ustaları, “Biz bu mesleğin son temsilcileriyiz. Koyun ve kuzu yününden yapılan keçeli külah, çobanların giydiği kepenek, soğuğa karşı güçlü yalıtım özelliği ve dayanıklılığıyla biliniyor” dedi.
Keçecilik mesleğinin Kahramanmaraş’taki son 2 ustası Şevket Ertürk ve Ahmet Erdemoğlu ise, yaptıkları mesleği çok sevdiklerini, bereketli bir meslek olduğu için hiç gocunmadıklarını ifade etti.
Keçe ustası Şevket Ertürk, “Burada hayvanların semerine, çobanların kepeneğine keçe yapıyoruz. Mesleğimizi severek icra ettiğimiz için herhangi bir zorluğu yoktur. Aşağı yukarı 55 yıldan beri, çocukluktan bu yana bu sanatın içerisindeyiz” dedi.
Keçe Ustası Ahmet Erdemoğlu ise, “Bu işin sonu geldi. Artık çırak veren de yok, kalfa da kalmadı, artık meslek son. Burada hayvanlara hizmet ediyoruz. Kırsal kesimde yaşayan hayvanlar var. Kırsal kesimde yaşayan köylü vatandaşların hayvanlarının semerinin içini yani keçesini yapıyoruz. Yakın çevremizdeki illerden Gaziantep, Adana, Hatay gibi illere kadar satış yapıyoruz. Çocuklarımı bu meslekle, helal parayla büyüttüm. Sıhhatim de yerinde, 70 yaşındayım. Bu meslek adeta spor gibi geliyor bize. Biraz zahmetli ama, çok hareketli bir meslek. Yani Allah’a şükür bu güne kadar doktor görmedik. Ne şekerimiz var, ne tansiyonumuz. Cebimizde 2-30 lira da kalsa bu para bereketleniyor, Allah’a şükür” diye konuştu.
