İŞTE O YAZI…

Bugün, 2 Aralık 2022, Cuma…

Türkiye’nin yakın tarihinde yaşanan en acı olaylardan biri Aralık 1978’de, Kahramanmaraş’ta meydana geldi. 

Hatırlayalım, Kahramanmaraş olayları sonunda 100’den fazla kişi hayatını kaybetti, 200’e yakın kişi yaralandı, 500 işyeri tahrip edildi, pek çok kişi yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kaldı!

O acı sahneyi, TBMM Yayınları arasında çıkan “Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül Askeri Darbesi” isimli kitabında, Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş şu satırlarla anlatıyor;   

* “Kahramanmaraş Olayları’ndan sonra oldukça ilginç bazı gerçekler ortaya çıktı. 1978 yılının Aralık ayında Kahramanmaraş’a il dışından bazı kişiler nüfus sayımına hazırlık yapıldığı gerekçesiyle ev ev dolaşmışlardı. Bazı evlerin dışına boyayla işaretler ve numaralar konulmuştu. Bir bakıma konutta oturan ailenin mezhebine yönelik tespitler yapılmıştı.”
* “Olaydan birkaç gün önce ise seyyar Millî Piyango satıcısı olduklarını söyleyen 26 kişi gelmiş, bunların hepsi aynı otelde kalmıştı. Olaylar bittikten sonra bu kişiler Kahramanmaraş’tan ayrılmış, otel kayıtlarıyla Millî Piyango İdaresi’nin bayi listesi karşılaştırıldığında bu isimlerde seyyar satıcıların bulunmadığı anlaşılmıştı.”
*“Başka bir ilginç nokta olaylar sırasında ABD Büyükelçiliği İkinci Kâtibi Robert Alexander Peck’in Kahramanmaraş’ta olmasıydı!”
*“Aynı isim farklı zamanlarda toplumsal olayların yaşandığı diğer illerde de görülmüştü.”
*“Zamanın İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, Amasya Belediye Başkanı ve Valisi’nin uyarısı nedeniyle Peck’ten haberdar olmuştu. Güneş’i arayan Amasya Belediye Başkanı şehre gelen Amerikalı bir diplomatın özellikle mezhep yapısıyla ilgili çok sayıda soru sorduğunu söylemiş, şüphelendiği için durumu kendisine haber vermek istediğini söylemişti. Ardından Güneş’in aradığı il valisi de bu durumu teyit etmişti.”
*“İçişleri Bakanı Güneş, Karadeniz gezisinde gazetecilere Peck’in adını verdi ve faaliyetlerini takip ettiklerini söyledi. Duruma tepki gösteren ABD’nin Ankara Büyükelçisi Spain’in talebine rağmen Peck ile görüşmeyi de reddetti. Kısa süre sonra Güneş’in adı bir sinema oyuncusuyla aşk skandalına karışacak ve bakan istifa etmek zorunda kalacaktı!”
* “Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit yıllar sonra Kahramanmaraş Olayları’yla ilgili şu açıklamayı yaptı: “1978’de hükümeti kuruşumuzun ardından bir yıla yakın süre, sıkıyönetim ilanı için bazı siyasi çevrelerin yoğun baskısı altında kalmıştık; fakat bunlara karşı direnmiştik… Kahramanmaraş’taki acı olaylar üzerine sıkıyönetim ilanına kendimizi mecbur hissettik. Zaten sanırım, Kahramanmaraş Olayları, bazı çevrelerce, bizi sıkıyönetim ilanına zorlamak için tezgâhlanmıştı… Bir hayli askerî birlikler yardıma çağrılmıştı. Fakat güvenliğin sağlanmasına doyurucu bir katkıları olmamıştı. Geniş ölçüde pasif kalmışlardı.”
*“Aynı çaba, daha sonra Çorum’da da tekrarlandı. MHP’li Gün Sazak’a yönelik suikastı protesto eden kitlelerin 28 Mayıs 1980 günü sokaklara dökülmesiyle birlikte sol görüşlü kişilerin işyerlerine saldırılar düzenlenmeye başladı. Aynı günlerde Alevi ve Sünni mahalleler arasında barikatlar kuruldu ve çatışmalar başladı.”
***
Tüm bunları neden hatırlattım? Böylesi toplumsal olaylarda dış parmaklara, CIA gibi, MOSSAD gibi dış istihbarat örgütlerine dikkat çekmek için… 
* Tıpkı, 15 Temmuz hain darbesi gibi…
* Tıpkı, 28 Şubat darbesi gibi…
* Tıpkı, Mursi’nin şehadeti gibi…
Hiç şüpheniz olmasın; bunlar ve benzeri gelişmelerde parmaklar hep aynı adresleri gösteriyor…

Kahramanmaraş'ta gündüz sallanan minare akşam devrildi! Kahramanmaraş'ta gündüz sallanan minare akşam devrildi!

ECEVİT: KONTRGERİLLA BAŞLATTI!

Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, TBMM Yayınları arasında çıkan “Demokrasiye Kara Bir Leke: 12 Eylül Askeri Darbesi” isimli kitabında çok kritik bir noktaya daha işaret etmekte; 

* “Türkiye tarihindeki en dramatik kitlesel olaylardan biri 1979 yılının son günlerinde Kahramanmaraş’ta yaşandı. 19 Aralık 1979 günü Cüneyt Arkın’ın başrolünü oynadığı ve milliyetçi kesime hitap eden Güneş Ne Zaman Doğacak? isimli film ildeki Çiçek Sineması’nda vizyona girdi. 1946 yılında Stalin’in zulmünden kaçarak Türkiye’ye sığınan 146 Azerbaycan Türk’ünün hikâyesini anlatan filmin gösterimi henüz başlamıştı ki salonda bir patlayıcı sesi yankılandı.”
* “Bu patlama, ilde yaşanacak sağ-sol çatışmasının da başlangıcı oldu. Bir anda ilde sokak olayları, saldırılar ve çatışmalar başladı. Yaklaşık bir hafta süren olaylarda yüzden fazla vatandaş hayatını kaybetti. O sırada iktidarda bulunan CHP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit olayları kontrgerillanın başlattığını söyledi.”