Mecliste söz alarak Kahramanmaraşlı depremzedelerin çilesini anlatan İrfan Karatutlu şunları söyledi;
“Bugün yine şehrimizde çevre ve şehircilik bakanı Sayın Özhaseki, Kahramanmaraş'ta sorumlu muhalefet adına iki gündür özel kaleminden bakanın programını öğrenmek istedim. Maalesef iki gündür Özel Kalem bir türlü programı bana ulaştıramadı.
Siniz bu bölgede 500 yılda bir yıkıcı büyük deprem olduğunu tarihsel süreçte biliniyor en son deprem üzerinden yaklaşık 520 yıl geçmiş. Bölgede yaşayan halk tedbir alması için hükümete güvenir. Belediyeye güvenir, belediye başkana, yetki de ondadır sorumluluk da ondadır. Bilir ki imkanları belediye Zemin etüdünü yapar kat sayısını ona göre ayarlar beton kalitesini ölçer ona göre ruhsat verir.
Tüm bunlar Kahramanmaraş ve diğer deprem bölgesinde bilinmesine rağmen son 50 yıldır şehri yöneten belediye başkanları imar rantının cazibesine kapılarak görevlerini ihmal ettiler fay hattı geçen sıvılaşmış uygunsuz alanları imara açtılar. Bölgede en fazla 3-5 kat sayısını önce 8'e sonra 10'a 12'ye çıkardılar. Son 5 yıldır tüm uzmanların uyarısına rağmen durmadılar kat sayısını 16'ya 17'ye kadar İzin verdiler. Bölgede eskiyen yıpranan binalar için kentsel dönüşüm adına kılını dahi kıpırdatmadan ki jeoloji mühendisleri İnşaat Mühendisleri Mimarlar Odası üniversiteler başta olmak üzere aklı yeten herkes uyardı.
Hatta 13 Temmuz 2021 yılında sayın genel başkan Ali Babacan Kahramanmaraş İl Kongresi geldiğinde Maraş'ın en önemli sorununun deprem olduğunu belirtmem üzerine bugün yerle bir olan otelde yine yetkilileri uyarmıştı. En sona devletin kendi Kurumu AFAD 2020 yılındaki raporunda kurumları belediyeyi uyarmıştı.
Tam da bu raporda yaşadığımız depremi anlatmışlardı ne çare ki dinleyen olmadı.
Bakın size bölgede yaşanan deprem sonrası örnek vermek istiyorum. Bugün terk edilmiş bir kent görünümündeki Kahramanmaraş Doğukent bölgesinden bahsetmek istiyorum.
Nüfusu yaklaşık 50.000 bu bölge ilk kurulan kooperatif Doğukent Kooperatifiydi. Bugün o kooperatifin kontrolünde yapılan 3 bin 200 daire ağır hasarlı ve yıkılacak. Burada oturan vatandaşlar genelde dar gelirliydi. Kurulduğundan beri bu kooperatifin yönetiminde bulunanlar ve dolaylı olarak kooperatifle iş yapanlar arasında iktidar Partisi'nin bir Büyükşehir Belediye Başkanı 3 il başkanı ve bir milletvekili vardı. Bunlar benim tespit ettiklerim. Vatandaş mağdur, ne kooperatif ne de bölgeye ruhsat veren belediye hiç sorumlulukları yokmuş gibi davranıyor.
Kahramanmaraş'ta en büyük şehir Hastanesi iki özel hastane 5 yıl önce yapılan Türkoğlu Devlet Hastanesi fay hattına yapıldığı için bugün devre dışı. Bugün Kahramanmaraş'ta Sağlık Hizmetleri ülke ortalamasının çok çok gerisinde devam ediyor. Bu durum Sağlık Bakanlığı'nın umurunda bile değil.
Kahramanmaraş için önerdikleri yeni hastane yerleri de zemini sağlam yerler varken yine birinci sınıf tarım arazisi üzerine hastane yapmaya çalışıyorlar. Ayrıca fay hattına yapılan afad'ın yeni binası da depremde devre dışında kaldı. Tüm bu umursamaz yetkililer şu anda Çevre Şehircilik Bakanlığının arkasına saklanarak depremden bir ay önce oturma ruhsatı verdikleri binalara uygun olmayan alan diye diye yıkmaya çalışıyorlar. Bu zamana kadar uygun alandı? Bir gecede mi bu alanlar uygunsuz oldu? Bu alandaki 7.8 7.6 şiddetindeki depreme dayanan hasarsız binaları dahi yıkmaya çalışıyorlar. Yetkililer uzmanların güçlendirme ile ayağa kalkar dedikleri orta hasarlı binaları da yıkma peşindeler.
Vatandaşa 3-5 yıl sonrasına şehre 20 km ötede vatandaşın 1502 metrekare evleri yerine 60-70 metrekare ev teklif ederek işleri içinden çıkmaz hale getiriyorlar.”
