Derneğin Başkanı Sema Güleç, uzun süredir ulaşamadıkları yakınları için bütün kapıların yüzlerine kapandığını belirterek, yetkililere yardım çağrısında bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yakınlarını bir daha göremeyen ve uzun süredir ulaşmaya çalışan aileler bir araya gelerek Deprem Mağdurları Derneği’ni kurdu. Derneğin Başkanı Sema Güleç, TELE1’de ‘Türkiye’nin Gündemi’ programına konuk oldu.
147 KİŞİ YAKINLARINI ARIYOR
147 kişinin derneğe üye olduğunu ve yakınların cansız bedenine dahi ulaşamadığını söyleyen Güleç, “Bütün kapılar yüzümüze kapandı. TBMM’de komisyon kurulması talebimiz reddedildi. ‘Kayıp çocuk yok’ denilince dünya başımıza yıkıldı” dedi.
“BÜTÜN KAPILAR YÜZÜME KAPANDI”
Güleç, programda şunları söyledi:
“İlk etapta TBMM’ye gittik. Komisyon kurulmasını istedik. Başka çaremiz yoktu. Bizim gücümüz yetmiyor kimse de bilgi vermiyor. Ama reddedildi. Bizi çok yıktı. İkinci kez şansımızı deneyelim istedik. Ama bütün kapılar yüzümüze kapandı. Yine bir sonuca ulaşamadık. İnsan cenazesini bulunca sevinir mi? Biz kayıp yakınları olarak buna seviniyoruz.
“KAYIP ÇOCUK YOK DENİLİNCE YIKILDIK”
Bizim derneğimize kayıtlı 36 çocuğumuz var. ‘Kayıp çocuk’ yok denilince yıkıldık. DNA’lar eşlemedi, hastanelerde yok, sevgi evlerinde yok. Belki var biz ulaşamıyoruz. Dünyamız başımıza yıkıldı. Vefat ettilerse mezarlarını versinler bize o zaman. Bütün aileler çok zor durumda.
“ENKAZDA OLMADIĞINA EMİNİZ”
Depremden 20-25 dakika sonra enkaz alanındaydık. İki bina yan yanaydı ve çökmüş. Batuhan son kattaydı. Batuhan’ın odası Merve Apartmanı’nın üzerine savrulmuş. Depremin ilk saatlerinde çıkarılmış. Görgü tanığımız var. Bize sonra ulaştı resimleri sosyal medyada yayınlandıktan sonra. Bir ambulansı durdurmuşlar, sinirlenmiş ve tekmelemişler. Bu olayı kızım görüyor. Bayan anlatınca kızım hatırladı. Bir beyaz araba almış Batuhan’ı ve gitmiş. Kesin oğlunuzdu diyorlar. Kızım görmüş ama ‘anne bilemedim, çok kalabalıktı. Onlardan birisi sandım’ diyor. Biz 8 gün bekledik orada. Binada Batuhan kayıp. Tek emin olduğum şey oğlum enkazda yok. DNA karşılaştırmalarında uyuşma olmadı. Hiçbir yerde yok. Nerede benim oğlum? Vefat ettiyse bir tırnağına, kemik parçasına bile razıyız. Canlı çıkmış, hiçbir yarası bile yokmuş. Bu beyaz arabaya tekrar seslenmek istiyorum. Kim aldıysa oğlumu lütfen bize ulaşsın. Belki ipucu buluruz.”