Gürsoy, ölümünün 57. yılında düzenlenen askeri törenin ardından Lefkoşa Mezarlığı’na defnedildi.
1964 yılının Ocak ayında Rumlar tarafından tutuklu bulunduğu sırada yapılan ağır işkenceler sonucu aldığı ölümcül yaraların tedavisi için götürüldüğü Mersin'de 4 Haziran 1964 tarihinde şehit olan Şevket Mustafa Gürsoy’un naaşı, Dışişleri Bakanlığı’nın girişimleri ve ailesinin talebiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) getirildi.
Şehit edilişinin 57. yılında memleketine getirilen Şevket Mustafa Gürsoy için Lefkoşa Mezarlığında askeri tören düzenlendi.
Cenaze törenine KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Hamza Ersan Saner, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, bazı siyasiler, askeri erkan, üst düzey yetkililer, dernek temsilcileri ve ailesi katıldı.
Şehidin oğlu Mustafa Gürsoy, babasının 1963-1964 olaylarında ağır yaralanarak tedavi gördüğü Mersin’de hayatını kaybedip oraya defnedildiğini hatırlatarak babasının cenazesinin KKTC’ye getirilmesine katkısı bulunan başta Cumhurbaşkanı Ersin Tatar olmak üzere herkese teşekkür etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Mustafa Gürsoy’a Allah’tan rahmet dileyerek Kıbrıslı Türklerin geçmişte yaşadığı acıların hala hafızalarda olduğunu, hiçbir zaman unutulamayacağını söyledi.
Gürsoy ailesinin çektiği acılara işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, yıllar sonra Gürsoy’un Türkiye’den getirilen naaşının devlet töreniyle defnedilmesinin bir şehide olan görevleri, vazifeleri olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Tatar, aileye başsağlığı dileyerek, “Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun” dedi.
"Yaşanan soykırımların hepsi kayıtlarda"
Kıbrıs Türklerinin çektiği acılara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Türklerin ayrı bir halk olduğunu, bütün ödenen bedeller, şehitler, fedakarlıklar, Kıbrıs Türk halkının çektiği cefalar, yaşadığı soykırımların hepsinin kayıtlarda olduğunu söyledi.
Bunların hepsinin egemen eşitliğe dayalı, iki devletli çözümün ana yapısı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, halk olmanın özelliğinin yapılan fedakarlıklar, yaşananlar olduğunu kaydetti.
Şehitlerin fedakarlıklarının, çektiklerinin hiçbir zaman boşa gitmeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, 1963’ten bu yana 57 yıl sonra KKTC’nin selameti için hep birlikte çalışıldığını, anavatan Türkiye’nin desteği ile artık KKTC’de yan yana yaşayan iki ayrı egemen devletin iş birliği ile bir neticeye varılabileceğini bütün dünyaya haykırdıklarını dile getirdi. Tatar, önümüzdeki hafta yapılacak New York ziyaretinde de bunun vurgulanacağı belirtti.
Gürsoy’un bayraklara sarılı tabutu eşinin mezarının yanına getirildi. Saygı duruşu ve saygı atışı sonrasında Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, tabutun sarılı olduğu bayrakları Gürsoy’un büyük kızı Naciye Direktör’e teslim etti. Cenaze töreni dualarla son buldu.