Kocadağ'ın annesi Fidan Altunkanat olayla ilgili olarak, 'Kızım bana 'Anne bu ameliyatı nereden oldum, Bu doktor bana ne yaptı? Keşke olmasaydım' dedi. Çok üzgünüm.' şeklinde konuştu.
Estetik ameliyat olmak için kentte kliniği bulunan Prof. Dr. O.M.Y. ile anlaşan 3 çocuk annesi Nesrin Kocadağ, özel bir hastanede 4 Eylül'de karın germe, yağ aldırma ve göğüs estetiği ameliyatı oldu. Operasyonun ardından fenalaşan Kocadağ, şikayetlerinin devam etmesi üzerine 6 Eylül'de yeniden ameliyata alındı. Kocadağ, ameliyattan bir gün sonra hayatını kaybetti. Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşayan Kocadağ'ın ailesi, doktor ve diğer sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı.
Ailenin avukatı Arzu Solmaz, yaptığı yazılı açıklamada Kocadağ'ın ameliyat olduktan sonra hep hastanede kaldığını belirtti. Solmaz, şunları söyledi:
"Kocadağ, karın germe, yağ aldırma ve göğüs estetiği operasyonları yaptırmıştı. Operasyon sonrasında hastanın durumu her geçen saniye daha kötüye gitti. Hastanın tedavisindeki yanlışlıklar tıbbi hata olarak kabul edildi. Gerekli dikkat ve özen gösterildiğinde komplikasyon yaşanması düşük bir ihtimal. Olayda kusuru bulunanların ortaya çıkarılmasını amaçlıyoruz. Olayda ihmali ve kusuru bulunan kişilerin tespiti, sorumlular hakkında gerekli soruşturmanın yapılması ve olayın komplikasyon mu yoksa doktor hatası nedeniyle mi meydana geldiğinin açıklığa kavuşturulması gerektiğinden tarafımızca Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Başsavcılık şikayetimizin hemen ardından soruşturma başlattı."
Kocadağ'ın annesi Fidan Altunkanat, "Kızım bana 'Anne bu ameliyatı nereden oldum, Bu doktor bana ne yaptı? Keşke olmasaydım' dedi. Çok üzgünüm. Sorumlulardan şikayetçi olduk" diye konuştu.
'DOKTORU HİÇBİR RİSKTEN BAHSETMEDİ'
Kocadağ'ın kızı Deniz Kocadağ da 4 Eylül sabahı annesiyle birlikte hastaneye gittiklerini doktorun kendilerini karşıladığını, parayı sorduğunu, sonrasında gerekli tahlilleri yaptığını ve ameliyat yapılacak bölgeleri çizdiğini söyledi. Kocadağ, kendilerine ameliyatın 5 saat süreceği bilgisi verildiğini ancak saat 08.00'de başlayıp 21.30'da bittiğini belirterek "Annemi servise çıkardılar. 'Beni neden yoğun bakıma almadınız, ağrılarım var' dedi.
13 saat narkozda kalan bir insanı normal servise aldılar. Sonrasında doktor çıktı odadan, hemşireler girdi odaya ağrı kesici, antibiyotik verildi. 3 gün boyunca solunum cihazına bağlıydı. Eğer yoğun bakıma alınsaydı, belki annem yaşıyordu. Annemin kronik rahatsızlığı vardı, şekeri, tansiyonu, kötü kolesterolü, kalp damar yolu tıkalı, zatürresi vardı. Ancak doktoru hiçbir riskten bahsetmedi. Annem risk olduğunu bilse kalkar eve gelir. Ameliyat sonrasında sürekli şikayetlerini dile getirdi. Kendisini çok gerdiklerini, içtiği suyun boğazından geri geldiğini anlattı. Doktora soruyorum, 'gaz çıkarması lazım' diyor. Doktor 'annenin bir şeyi yok' derken çok rahattı. Annem, 3 gün önce aradığında asistanı ameliyata almayı unuttuğunu söylemişti. Böyle bir ihmalkarlık olur mu?" ifadelerini kullandı.
Dr. O.Y.M.'nin annesinin vefatından sonra telefonlara bakmadığını söyleyen Kocadağ, şöyle devam etti:
"Babamı Adıyaman'da bir doktor arıyor, çocuk doktoru olarak görev yapıyor. 'Özür dilesin sizden' diyor. Babam da 'Davamı açtım, davamın sürecine göre hareket edeceğim' diyor. Annem, sürekli odada tüm hastaları uyandıracak şekilde bağırdı. Sonradan annemi yoğun bakıma aldılar. Ben de doktora 'neden ilk gün almadınız?' diye sordum. Fenalaşması mı gerekiyordu? Annemi ikinci gün yürüttük, solunum problemi yoktu, yürürken gözü kayıyordu."
Hastane yetkilileri, Prof. Dr. O.M.Y.'nin avukatı aracılığıyla görüş bildireceğini belirtirken, kendileri tarafından herhangi bir açıklama yapılmayacağını kaydetti.