Maraş’ına Sahip Çık Hareketi, 6 Şubat depremleri sonrası yaptığı açıklamalarla şehrin sorunlarını dile getirmeye devam ediyor. Yapılan çalışmalar hakkında bünyesinde bulunan STK Başkanları tarafından teknik konularda açıklama yapıldı.

Kahramanmaraş Baro Başkanı Av. M. Burak Gül yaptığı açıklamada şu ifadelere yerdi:

 “1- Yaşama hakkı, en temel haktır.

Bu hak karşısında diğer haklar, ikincil haklar konumundadır.

Deprem felaketinin ilk anlarından itibaren yaşam hakkı temelinde, acılarımızı ve yaralarımızı sarmak için gayret gösteriyoruz.

Yaşadığımız deprem felaketi; yaşama hakkının ne kadar önemli ve bütün hakların temeli olduğunu bizlere bir kez daha göstermiştir.

Deprem felaketinde yıkılan ve can kayıplarının yaşandığı binalarla ilgili ceza soruşturmaları felaketin hemen sonrasında başlatılmış olup Cumhuriyet Başsavcılıkları nezdinde devam etmektedir. Soruşturmaların ve soruşturmalar kapsamında yaptırılacak bilirkişi incelemelerinin hız kazanması ve tüm taraflar için adaletin tesisinde gecikme yaşanmaması öncelikli talebimizdir.

Başlatılan soruşturmalar kapsamında öncelikle yapı müteahhitleri, fenni mesuller ve yapı denetim firmalarının yetkilileri hakkında tutuklama ve adli kontrol tedbirleri uygunlanmıştır. Keza ilgili yasa hükümleri gereği, imar izni ve ruhsat veren kamu görevlileri hakkında da soruşturma izni süreçleri işletilmektedir.

Kahramanmaraş Göksun yolu kar tutmaya başladı! Kahramanmaraş Göksun yolu kar tutmaya başladı!

Bununla birlikte; yıkılan binaların bir kısmında, işyeri sahipleri tarafından binaların mimari ve statik projesine aykırı imalatların yapıldığı, binaların taşıyıcı elemanlarına müdahale edildiği, kolon ve kirişlerinin kesildiği tespit edilmiştir. Bu tespitler dahilinde bu işyerlerinin sahipleri ve bu işyerlerine ruhsat veren sorumlular hakkında başlatılan soruşturmaların daha etkin yürütülmesi, binaların mimari ve statik projelerine ve inşaat ruhsatlarına aykırı tadilat yapanlar hakkında tutuklama tedbirlerinin uygulanması ve deprem felaketinin sonuçlarını bu denli ağır yaşamamızda sorumluluğu olanların tespiti ile yargı önünde hesap vermelerinin sağlanması elzemdir.

2- Temel sorunlarımızdan biri de deprem felaketi sonrası ortaya çıkan ve her geçen gün binaların yıkılması nedeniyle artarak devam eden enkazların çevreye verdiği olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için çalışmaların ne aşamada olduğu, enkazların depolandığı alanlarda hangi tedbirlerin alındığı konusunda kamuoyuna açıklama yapılmasını talep etmekteyiz. Enkazların yol açacağı çevre sorunları nedeniyle insan sağlığının etkileneceği ve telafisi güç ve imkansız zararların doğacağı açıktır. Unutulmaması gerekir ki; “Çevre; miras değil gelecek nesillere devredilecek emanettir.”

3- 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun 6/A Maddesi uyarınca resen yapılacak uygulamalarda ortaya çıkacak olası mülkiyet sorunlarının çözümü nasıl olacaktır.? Yıkılan ve yıkılacak binalara ilişkin imar uygulamaları/çalışmaları bu madde kapsamında mı olacaktır.?

4- Ağır Hasarlı Tespiti yapılarak yıkım kararı alınan, bu nedenle de idari davaya konu olan binaların durumu ? Keza İdare Mahkemeleri bu aşamada yürütmeyi durdurma kararı vermemekte olup bu binalarda da yıkım işlemlerine devam edilmesi gündeme gelecektir. Ağır Hasarlı Tespiti yapılan binaların bir kısmı için alınan “uzman görüşlerinde” aksine tespitler mevcuttur. Bu durumunda, telafisi güç ve imkansız zararlar doğması sorunu karşımıza çıkmaktadır. Ortaya çıkabilecek tazminat talepleri için ne düşünülmektedir ?

5- Orta Hasar Tespiti yapılan binalarla ilgili süreç nasıl işleyecek ve güçlendirme projeleri için takvim nasıl olacaktır.?

6- Hak sahipliği konusunda uygulanacak usul ve işlemler konusunda halen belirsizler olup fay hattı ve zemin sıvılaşması nedeniyle imara tekrar açılmayacak alanlarda ortaya çıkacak mülkiyet sorunları için bir çalışma var mıdır ?

7- Deprem felaketi nedeniyle serbest çalışanlar ve esnaf için borç erteleme dışında, SGK Prim ve Vergi Muafiyeti getirilmesinin elzem olduğunu düşünüyoruz.

- Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan 09.02.2023 tarihli açıklamanın kapsamı genişletilerek en az 01.01.2023 – 31.12.2023 tarihleri arasında tahakkuk edecek SGK primlerinin muafiyet kapsamına alınarak bu primlerin ödenmiş sayılmasına yönünde karar alınması gerekmektedir.

Keza, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan duyuruda belirtilen deprem bölgesindeki faal mükellefler tarafından 06.02.2023 ile 31.07.2023 tarihleri arasında yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin ertelenme tedbirine ek olarak asgari 100.000,00 TL’sına kadar yükümlülüklerden muaf tutulmasına ve bu bedele kadar olan yükümlülüklerin ödenmiş sayılmasına yönelik karar alınmasını talep etmekteyiz.

8- Konut ihtiyacının çözümü için hali hazırda yapı müteahhitlerinin maliki olduğu tamamlanmış ve natamam konutların devlet eliyle satın alınması mümkün olur mu?”