Öte yandan 11 imam hakkında ‘eskort kız’ soruşturması yapıldığının iddia edilmesine rağmen, hiç ilgisi olmayan muhalif sendika üyelerinin hedefe oturtularak gerçeklerin saptırılmak istendiğini ileri süren Adil Sen Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu ise yaptığı basın açıklamasında, “11 tane imamın eskorta gittiği iddia edilmektedir. Kalan 7 imam kimlerdir, hangi sendikaya üyedir? Niçin onlara soruşturma açılmamıştır” sorusunu yöneltti.
Şifre Haber Genel Yayın Yönetmeni Bülent Öztürk’ün, iddialarla ilgili sorularını kısaca cevaplayan Vali Atik “Bu konuyla ilgili gelen bir ihbar değerlendirilmiş ve derhal gereken yapılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan müfettiş istenmiş, müfettişlerde detaylı bir soruşturma süreci sonrası görevlerini tamamlayarak Ankara’ya dönmüşlerdir. Artık, son sözü müfettişler söyleyecek ve ona göre de yasal prosedür uygulanacaktır. Bunlar dışında, soruşturmanın tam olarak sonuçlandırılmadığı bir ortamda, yapılacak başka bir açıklama yoktur” diye konuştu.
Eskort olaylarının yanı sıra müftülük elemanı bir memurun, bir imamın eşiyle yaşadığı yasak aşkı, bunun üzerinden başka bir imam hakkında ifadeye zorlanılmasına kadar birçok olay konuşulmaya başlandı.
HOCAOĞLU: 11 İMAMIN 7’Sİ NEREDE?
Öte yandan, soruşturmaya konu edilen 4 imamdan 3’ünün kendilerine, diğerinin de yine muhalif bir sendikaya üye olduğuna Merkezefendi İlçe Müftüsü’nün ahlaksızlığı örtme girişiminde bulunduğuna dikkat çeken Adil Sen Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu, Denizli Merkezefendi İlçe Müftüsü Talat Özmet ile Denizli İl Müftüsü Mehmet Aşık’ı suçlayarak “11 denilen eskorta giden imam sayısı 4’e düşürülmüş, bu dört imam ise eskort olayı ile hiçbir alakası olmadığı halde hedefe oturtulmuştur. İlçe Müftülüğü elemanı evli bir memurun, soruşturma açtığı imamın eşiyle olan beraberliği üzerinden komplo süreci başlatılmıştır” dedi.
Öte yandan, Adil Sen Genel Başkanı Ahmet Murat Hocaoğlu basın açıklaması yaptı.
BASIN AÇIKLAMASI
Denizlide 16.08.2022 tarihinde https://www.sifrehaber.com/denizli-bu-iddialarla…/ haber sitesinde çıkan ve diğer tüm haber sitelerinde çıkan haberlerde, gerçek dışı olduğunu delili ile ispatladığımız hususlar hakkında, aziz milletimizin zihninde fedakar din görevlisi arkadaşlarımızın hakkında şüpheye mahal vermemek ve il mütüsü ile merkezefendi mütüsünün kişisel hevesler sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığımızın yıpratılmasına izin vermemek adına bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık.
1- İddia edilen: il mütüsü konu hakkında kendisinin de bilgisinin olmadığı söylemiştir.
DOĞRUSU: başından itibaren en ince detayına kadar haberi vardır. Bunuda merkezefendi müftüsü itiraf etmiştir. Hatta 11 tane imamın eskorta gittiği iddia edilmektedir. Kalan 7 imam kimlerdir hangi sendikaya üyedir. Niçin onlara soruşturma açılmamıştır. Oyun içinde oyun vardır.
2-iddia edilen konu: din görevlileri arasında sıklıkla konuşulmaya başlanınca Merkezefendi İlçe Müftülüğü idari soruşturma başlatmış denilmektedir.
DOĞRUSU: Merkezefendi müttülüğü böyle bir soruşturma başlatmamıştır. Kaymakamlık tarafındanda Böyle bir onay ve görevlendirme yoktur. Bir imam ve müezzin ardadaşımızı başka bir imam arkadaş, bu iddiaları çıkartıyor diye şikayete zorlanmıştır. M. İ. D. Hocamız, eşinin pamukkale müftülüğündeki bir memurla aldatması üzerine ahlak dışı durum nedeniyle hiç bir nafaka tazminat ve çocukların velayetini dahi almadan anlaşmalı boşanmıştır. Bu durum üzerinden pamukkale müftülüğündeki memur hakkında soruşturma açılmış ve o kişi. Açığa alınmış sonrasında hiç bir şey olmamış gibi görevine dönmüştür. Bu olay üzerinden merkezefendi müftüsü M. İ. D. hocamızı odasına çağırıp iki şube müdürünü de odasına alarak 11 imam hakkında eskort iddiası olduğunu ve bunların içinde M. İ. D nin de olduğunu söyleyerek bu iddiaları çıkartan başka bir imamdan şikayetçi olması için 7 defa zorlamıştır. Böylelikle 3 kişiyi imam arkadaşımızı bir başka imamı Şikayet edin diye açıkça zorlamıştır. Eskorta gittiği iddia edilen diğer imamlardan isimlerin bir kaçını bildiği halde 7 tanesi hakkında hiç bir işlem yapmaması ve bunların yetkili sendikalara üye olmaları son derece düşündürücüdar. M. İ. D. Nin Özel hayatıyla alakalı akıl almaz konuşmalar yapmıştır. Bu toplantıyı Vali beyin il müftüsüne talimat vermesiyle, il müftüsününde kendisini sözlü olarak görevlendirdiğini söylerek M. İ. D. Nin ifadesini alacağını söyleyerek yapmıştır. İlçe müftüsü Bu toplantıyı tutanak altına alacağını başta söylemesi nedeniyle M. İ. D. ileride hem ilçe müftüsü müdürler ve kendisi açısından yalan yanlış iftiralara mahal vermemek için kayıt altına almak zorunda kalmıştır. Nitekim yalan yanlış bilgiler ile zarar gördüğünü anlayınca bu ses kaydına gelen müfettişe vermek zorunda kalmıştır. Burada ses kaydı aslında kurulan komployu açıkça açığa çıkartacak en büyük delildir. Bu toplantıda M. İ. D. Ye “sen niye eşini takip ediyorsun sana ne” diyerek ileri gitmiş açıkça mobbing uygulamış, özel hayata müdahele etmiş, yapılan ahlaksızlığı örtmeye çalışan bir durum içine girmiştir. Hatta M. İ. D ye “senin bu kadar sakin durmanı anlayamıyorum” diyerek adeta tahrik edip karşı tarafa zarar verebilmesi için azmettirme yolunu tercih etmiştir. Bunun gibi bir çok durum yaşanmış ve bunların delili açıkça müfettişe verilmiştir.
3-İddia edilen: “Bu sırada müftülüğü denetime gelen Diyanet İşleri Başkanlığı müfettişleri de olaydan haberdar olarak soruşturma başlattı.” böyle bir durum asla yoktur.
Denetime gelen müfettişlerin böyle bir yetkisi Öncelikle bulunmamaktadır 3 kişiyi konuşturup zorla tutanak tutan ilçe müftüsü, tuttuğu tutanakları kendi istediği gibi tutarak 11 kişi’yi 4 kişiye düşürerek müfettiş talebinde bulunmuştur. Dolayısıyla Merkezefendi Müftülüğünün herhangi bir resmi soruşturma başlatması olmadığı gibi gelen müfettişlerin de bu olayı görerek bu olayı müdahil olması gibi bir durum kesinlikle yoktur. Bu iddiaları çürüten elbette toplantı ses kaydı olacaktır. Kamuoyuna bu şekilde duyurulması da açıkça yaptıkları haksız uygulamaları kapatmaya yönelik olduğu yönünde atılan adımlardır. Hiç kimsenin kamu gücünü kullanarak halkımızı yanlış yönlendirmeye hakkı yoktur.
4-iddia edilen: “camiye kayıtlı bir cep telefonundan iki imamın eskort kızlarla yaptığı yazışmalara rastlandığı ileri sürüldü.”
DOĞRUSU: hiçbir zaman camiye kayıtlı bir telefon ve ya cep telefonu bulunmamaktadır. M. İ. D ve A.. S. nin gönderdiği iddia edilen birkaç tane mesaj gösterilmiş ancak bunların kriminal incelemesi yapılıp kimlerin gönderdiği ortaya çıkabilmesi için talepte bulunulduğu halde bunların hiçbiri üyelerimizi verilmemiş böylece savunma hakları engellenmiştir. Mesajların Hiçbirinde de gayri ahlaki herhangi bir fiil işlendiğine dair hiçbir ibare kesinlikle bulunmamaktadır. Bu yönde dava açma süreci için 15 gün kalmıştır, istenilen bilgiler verilmez ise Yargı yoluna başvuracağız. Dolayısıyla imamların eskorta gitmesi yönünde gerçekte asla böyle bir olay yoktur. Böyle mesajları Photoshop’tan yapılabilecek birçok imkan olması göz ardı edilerek, kişisel hevesler için makamların kullanılması, ne hukuki ne de insanidir. Kim bu mesajları oluşturarak verdiyse onun hakkında da suç uydurmaya çalışma ve özel hayatın gizliliğini ihlal yönünden hukuki adımlarımızı kesinlikle atacağız.
Sorarım sizlere sizin adınıza photoshopla bir mesaj yazılsa, Bunu da sen göndermişsin diye iddia edilse, bunun üzerinden bir işlem yapılsa Kim kabul edebilir bunu? Bunun bir örneğini bize verin deseniz, vermeseler, incelenmesine fırsat vermeseler ne yaparsınız? Bir insan Bundan dolayı asla suçlanamaz. olayların iç yüzünü anlatan ses kaydı müfettişe verildiği için er geç gerçekler ortaya çıkacaktır.
Bunlarla ilgili olarak İl Müftüsü ve MerkezEfendi ilçe müftüsü ile 06.08.2022 tarihinde cumartesi güna Denizlide olmamız sebebiyle 10 dk olsun bilgi paylaşımında bulunmak üzere Adil Sen olarak yüz yüze görüşme talebimiz olmuştur.
Ancak resmi zaman dilimi olmadığı gerekçesiyle kendileri müsait olduğu halde bizimle hafta içi görüşebileceklerini söyleyerek 10 dk lık görüşme talebimizi dahi kabul etmemişlerdir. Bu sebepten buradan bu Gerçekleri yazmak zorunda kaldık.
Eşi tarafından aldatılan arkadaşımız ihanete uğramış onamı yansın, ailesi parçalanmış onamı yansın, çocukları annesiz kalmış onamı yansın birde kendisi ve Boşandığı eşi üzerinden bir oyun kurularak soruşturma geçiriyor, ağır iftiralara maruz kalıyor ona mı yansın.
Bu iddiaların kaynağı da Boşandığı eşi olarak gösterilmeye çalışılmaktadır Madem böyle bir durum vardır Boşandığı eşi neden nafaka almadan neden tazminat almadan çocukların velayetini dahi almadan anlaşmalı boşanmıştır. elinde böyle bilgi belge olduğu bir durum var ise neden bunları kullanarak boşanmamıştır.
Dolayısıyla hayatın olağan akışına aykırı hareket edildiği ve bir Komplo ile bir sonuca varılmaya çalışıldığı açıktır.
İlçe müftüsünün personellerine yönelik çok soruşturma açtığı için imamlardan bir tanesinin ilçe müftüsüne hitap ederim “hocam Çok soruşturma açıyorsunuz biraz da ödül verseniz de dengeyi sağlansanız olmaz mı” dediğinde ilçe müftüsünün herkes ” herkes Talat hocanın gücünü görecek” diye onlarca kişinin içerisinde personelini yıldırmaya, bezdirmeye, sindirmeye yönelik itiraflarını bilmekteyiz. Yine ilçe müftüsünün Yetkili Sendika ya ait çalışanlar görevlerine gelmediği halde herhangi bir savunma veya işlem yapılmaması, Sabah namazına 5 dakika 7 dakika geç gelen başka sendikaya mensup çalışanlardan savunma alınarak sürekli yıldırma sindirme bezdirme politikası izlediğini bilmekteyiz. Şu andaki yapılan soruşturmada, personellerini zorla konuşturarak arkadaşların şikayeti zorlanması ve bunu başaramayınca bunu tutanak halinde yazarak müfettiş talebinde bulunması bahsettiğimiz konuları doğrular nitelikte eylem ve fiiller oluşturduğunu göstermektedir.
Amirler, halka hizmet, çalışanlarının huzur ve Sükun içerisinde görev yapmasını sağlamakla görevli kişilerdir. Çalışanların birbirlerini şikayete zorlanması, fitneliğe sebebiyet verecek davranışta bulunulması, kamu gücü ile güc gösterme çabası Diyanet İşleri Başkanlığımızı da son derece itibarsızlaştırmaya yönelik çalışmalardır. Diyanet Vakıf Sen’in ve Din Bir Sen’in de gündeme getirdiği bu konularda Mobbing yapıldığı için il ve ilçe müftüsü hakkında Adil Sen olarak bizimde açıklama yapmamız ARTIK YETER tarzında bir feryattır.
Elbette iddia edilen ahlak dışı konuların hukuki deliller ile açıkça ortaya çıkartılarak doğru olması halinde kimseyi savunmayacağımızı ve Diyanet İşleri Başkanlığı gibi güzide bir kurumumuzun içinde din hizmet veren gayri ahlaki durumda olan hiçbir imamın da yanında olmayacağımızı net bir şekilde ifade ediyoruz. Ancak burada oynanan oyunu gördüğümüzü bir daha ifade ediyoruz.
Hiç kimsenin makam ve mevkini kullanarak kamu gücü sayesinde insanların haysiyeti ile şerefiyle onuruyla özel hayatıyla oynamaya Hakkı yoktur. Hele de Diyanet İşleri başkanlığımız gibi güzide bir kurumun içerisinde heva ve hevesleri ile hareket eden kişilerin olması bizi son derece üzmüştür.
Başta da söylediğimiz gibi Denizlide 16.08.2022 tarihinde https://www.sifrehaber.com/denizli-bu-iddialarla…/ haber sitesinde çıkan haberde gerçek dışı olduğunu delili ile ispatladığımız hususlar olduğu için bu basın açıklamasını yapmak zorunda kaldık.
Bedeli ne olursa olsun doğruluk ve adaleti Şiar edinen sendikamız insanın şerefini her şeyin üzerinde tutmaktadır.
Yürütülen soruşturmanın selameti açısından, bir daha baskı kurmasına fırsat vermemek için soruşturma bitene kadar Merkezefendi İlçe Müftüsünün, arkadaşlarımızın başka baskılarada maruz kalmaması için derhal açığa alınması gerektiği kanaatindeyiz.
Bu aşamadan sonra sabırla soruşturma sürecini tamamlanmasını bekleyeceğiz.
Sayın Milletvekillerimiz, Sayın Denizli Valimiz, Sayın Diyanet İşleri Başkanımız veya Başkan Yardımcılarımızın talebi halinde bilgilendirmeye hazırız.
Güçlü olan değil Haklı olan kazansın istiyoruz.
Güçlünün değil haklının yanındayız.
Kimse hukukun üstünde olamaz.
Hukuk herkese lazımdır.
Hukuki sürecin sonuna kadar takipçisiyiz.
AHMET MURAT HOCAOĞLU
ADİL SEN
GENEL BAŞKANI