Ateş, havuzun özelleştirme sonrası bakımının ihmal edilmesini ve gerekli yatırımların yapılmamasını felaketin temel nedeni olarak gösterdi.
Patlama Sonrası Çevre ve Sağlık Tehlikesi
Patlayan atık su havuzundan çevreye yayılan pis suyun büyük bir sağlık riski taşıdığını belirten Ateş, "Bu havuz, şeker fabrikasının atık su havuzu olarak kullanılıyor. İçerisinde durağan bir şekilde bekleyen bu su, bakteri üreten ve kötü koku yayan bir yapıdaydı. Özelleştirme öncesinde düzenli bakım yapılmasına rağmen, fabrikayı devralan yeni yönetim herhangi bir önlem almadı. Havuz, karların erimesiyle yumuşadı ve aniden patladı," ifadelerini kullandı.
Ateş, taşan pis suyun Müsiad Konteyner Kent’e ve Ceyhan Nehri’ne ulaşmasının, Elbistan Belediyesi’nin yoğun çalışmaları sayesinde önlendiğini söyledi. Belediyenin barikatlar kurarak suyu boş arazilere yönlendirdiği ve burada bekleterek daha büyük bir felaketi engellediği bildirildi.
Denetim Eksiklikleri Gündemde
Patlama sonrası denetim eksikliklerine dikkat çeken Ateş, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün bu konuda sorumluluğu olduğunu ifade etti. Ateş, "Belediyenin bu tür durumlarda yalnızca Kabahatler Kanunu’na göre ceza yazma yetkisi var ve bu miktar en fazla 108 bin TL ile sınırlı. Belediye bu cezayı uyguladı, ancak bu yeterli değil. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 2 milyon TL’ye kadar ceza yazma yetkisi bulunuyor. Daha etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalı," dedi.
"Elbistan’ın Kaderi Olmamalı"
Ateş, bu tür olayların Elbistan için bir kader haline gelmemesi gerektiğini vurguladı. Daha önce de benzer bir çevre felaketinin yaşandığını hatırlatarak, "Geçmişte kanalizasyon suyu içme suyuna karışmış ve on binlerce insan hastaneye taşınmıştı. Bu tür olaylar bölgemizin kaderi olmamalı. Çevre sağlığı için daha ciddi önlemler alınmalı," şeklinde konuştu.