Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, 6 Şubat tarihli yaşanan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a gelerek bir dizi ziyaretlerde bulundu.
Bakan Özhaseki, TOKİ tarafından Onikişubat ilçesindeki Kurtlar Mahallesi'ne inşa edilen ve 1. derece yakını depremde vefat eden hak sahiplerine teslim edilen rezerv konutlarda yaşayan aileleri ziyaret etti.
Özhaseki, daha sonra Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’ndeki koordinasyon toplantısına katıldı.
Burada basın mensupları ile bir araya gelen Bakan Özhaseki, deprem sonrası gelinen son gelişmeleri paylaştı.
Özhaseki, “Bundan birkaç ay önce meydana gelen depremde rahmetli olan kardeşlerimize başsağlığı diliyorum. Allah bir daha böyle afetler göstermesin. Yaşadığımız bu deprem son yüzyıldaki en büyük afet değil, bu Anadolu topraklarına gelip medeniyet kurduğumuz bin yıllık tarihimizde rastladığımız en büyük afettir. Bu deprem 11 ilimizi kapsıyor ama binlerce köyümüz ve yerleşim yerimiz bu afetlerden etkilendi. 50 bin canı toprağa verdik, maddi olayını hiç konuşmuyorum. Ama bunun açmış olduğu yara hepimizin yüreğini kanattı.
Hasar olarak da baktığımız zaman 680 bin civarında konutumuz yeniden yapılmak durumunda 170 bin civarında da ahır, depo tek katlı dükkan gibi iş yerleri yapılacak. Bunlar büyük rakamlar ve inşallah söz verdiğimiz gibi en kısa sürede biz bunların altından kalkarız. Ama elbette tevekkül ederiz fakat tedbiri de elden bırakmamanın esas olduğunu bilmeliyiz. Eğer Japonya’da deprem olduğunda sadece evlerinde oturuyor, aşağılara doğru koşuşturmuyorlarsa ve oralarda büyük depremler karşısında insanlar aldırış etmiyorlarsa burada da farklı şeyler oluyorsa bundan ders çıkarmamız gerekiyor. Bundan da gerekli dersleri çıkarmamız lazım. Hepimiz şunu bilelim ki, üzerinde yaşadığımız bu cennet vatanın en büyük dezavantajı deprem ülkesi olmasıdır” dedi.
Kahramanmaraş’ın eski günlerine geri dönebilmesi için bütün gayret ve çabaları göstereceklerini ifade eden Özhaseki, “Son yüzyılda bu topraklarda 226 tane 6 ve üzeri şiddetinde deprem meydana gelmiş. Denizde olanları saymazsak ana kara üzerinde 60 üzerinde deprem var. Yani neredeyse 1 buçuk yılda bir 6 üzerinde deprem var. Toprağa verdiğimiz canların sayısı ise 130 bin. Bundan ders almazsak neyden ders alacağız? Bundan sonra önümüze böyle bakmamız icap ediyor. Tabi ki bir an önce yaraların sarılması, şehirlerdeki ticari hayatın canlanması ve ticaretin tekrardan eski haline gelebilmesi için hep birlikte tedbir alacağız, gerekeni yapacağız ama usulüne uygun olarak.
Usullere riayet ederek tedbirlere göre hareket edeceğiz. Çok şükür şimdiye kadar belki de hiçbir milletin altından kalkamayacağı derecede büyük bir afetin biz millet olarak altından kalktık. Depremin ilk anından itibaren Cumhurbaşkanımız ayakta ve bütün bakanlarımızı görevlendirdi. 800 belediyemiz de en yakın deprem bölgesine koştu. Bugüne kadar herhalde bin tırdan fazla erzak, battaniye ve bütün insani araç gereçler getirildi ve bunu da zevkle yaptılar. Bizim gibi böyle bir millet var mı acaba? Geldiğimiz nokta itibarıyla evlerimizin ve iş yerlerimizin artık yapılması lazım. Bütün hazırlıkları tamamladık ve hızla işe başlıyoruz. Hayatın normale dönmesi lazım, ticaretin canlanması lazım. Bu kadim şehrimizin yeninden eskisi gibi şaşalı günlerine dönmesi lazım. Bunun için de bugün toplantı yapıyoruz. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak tespit edebildiğimiz rezerv yerlerde konut inşaatlarına başladık, bir taraftan da şehrin merkezinde yeniden dönüşüme gayret gösteriyoruz, arkadaşlarımız da planlama konusunda epeyce çalıştılar. Bu toplantıda Kahramanmaraş’ın yapılaşması konusunda bütün konuları tartışacağız. Bütün konuları not edip, bildiklerimizi en hızlı şekilde şehrimiz için ortaya koyacağız” diye konuştu.